Kod adı Sezar: 11 bin kişiye ait fotoğraflar gerçeği ortaya çıkaracak mı?

Suriye’de Esad rejimin çöküşüyle, iç savaş boyunca askeri hastanelere getirilen cesetleri kayıt altına almakla sorumlu “Sezar” kod adlı eski rejim askerinin çektiği fotoğraflar tekrar gündeme geldi. Peki rejimin devrilmesi, Suriye’deki işkencelerin kayıtlarına ulaşmayı kolaylaştıracak mı?

Suriye’de 61 yıllık Baas rejiminin devrilmesi, rejimin işkence merkezleri olarak bilinen hapishanelerdeki sistematik insan hakları ihlallerini ve işkence sonucu ölen tutsakları gündeme getirdi.
AA’ya konuyşan Suriyeli insan hakları avukatı İbrahim el-Kasım, Beşar Esad rejiminin işlediği suçları belgeleyen “Sezar” fotoğraflarının, çocuklara “bilerek ve isteyerek işkence yapıldığını” gösterdiğini söyledi.Ülkede iç savaşın başlamasıyla gelişen olaylarda alıkonulanların tutulduğu bu cezaevlerinde, binlerce kişi rejim güçlerinin fiziksel ve psikolojik şiddetine maruz kaldı.
Esad rejimi hapishanelerinde tutulduğu zamanki tecrübelerinden yola çıkarak, bu yerlerin insan onurunu güvence altına alan en temel standartlara sahip olmadığını söyleyen Kasım, aşırı kalabalık hücrelerde temiz havanın az olduğunu, nadiren yemek dağıtıldığında ise iki kişi için bile yetersiz öğünlerin yüzlerce kişi arasında paylaşılması gerektiğini belirtti.
Kasım, tutsakların bazen yıllarca banyo yapma imkanı olmadığını belirterek, bu cezaevlerinde tutulanların, alıkonuldukları andan itibaren “dayak, elektrik şoku, yemek ve su gibi temel ihtiyaçlardan mahrum bırakılma” işkencelerine maruz kaldığını ifade etti.Rejimin sonlanmasıyla, iç savaş boyunca askeri hastanelere getirilen cesetleri kayıt altına almakla sorumlu “Sezar” kod adlı eski rejim askerinin çektiği fotoğraflar tekrar gündeme geldi.
Fotoğrafların, rejim tarafından işkence ve insanlık dışı yöntemlerle öldürüldüğü belirlenen, yaşları 20 ile 40 arasında değişen yaklaşık 11 bin kişiye ait olduğu düşünülüyor.
“Sezar”ı ve “Sami” kod adlı yakın arkadaşını bizzat tanıdığını belirten Kasım, “Sezar, Suriye  devrimi başladıktan sonra askeri hapishanelerde fotoğrafını çektiği cesetlerdeki zalim işkence izlerini fark etmeye başladı. Bu izler, resmi adli tıp raporlarında belirtilen inme, kalp krizi ve solunum hastalıkları gibi ölüm sebepleriyle çelişiyordu” ifadelerini kullandı.Kasım, Sezar’ın bu durumdan rahatsız olduğunu ve Sami’ye durumdan söz ettiğini aktararak, ikilinin, bu fotoğrafları toplamaya karar verdiğini anlattı.
Sezar’ın topladığı fotoğrafları taşınabilir belleklerde kıyafetlerine saklayarak ülke dışına çıkarmayı başardığını belirten Kasım, bu fotoğrafları “kritik kanıtlar” olarak nitelendirdi.
Kasım, “Suriye rejiminin güvenlik güçlerinin işlediği ciddi ihlalleri göstermek için bu fotoğrafları ilgili mahkemelere sunmalarını önerdim” dedi.Almanya ve Fransa gibi ülkelerde bu fotoğrafların mahkemelerde kullanıldığını dile getiren Kasım, fotoğraflarla eski Suriye istihbarat yetkilisi Enver Raslan’ın davasında “başarıya ulaşıldığını” anımsattı.
Kasım, Sezar’ın fotoğraflarının, işkence yöntemlerini, kurbanların çeşitli yaşlarda olduğunu ortaya koyduğunu belirtti.
Başkent Şam dışında çeşitli kentlerden kurbanların fotoğraflandığını ifade eden Kasım, “Bu, devrik Esad rejimi güçlerinin kontrolündeki tüm bölgelerde işkence uygulandığını kanıtlıyor” diye konuştu.Kasım, “Fotoğraflar, çocuklar ve yetişkinler dahil çeşitli yaş gruplarından kurbanlar olduğunu ve rejimin zalimliğinin ayrım gözetmediğini gösteriyor” dedi.
Rejimin devrilmesinin, daha önce Suriye topraklarına girişi engellenen ve uluslararası soruşturma ekiplerinin, suç mahallerine erişme, kurban ve tanıklarla iletişim kurma ve kanıt toplama sürecini daha kolaylaştıracağını sözlerine ekledi.

Bunları da sevebilirsiniz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir