Birçok kişi tarafından günün her saati tüketilebilen çay, yanlış şekilde içildiğinde çeşitli sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Prof. Dr. Canan Karatay, yemeklerden hemen sonra çay içme alışkanlığının yanlış olduğunu belirtiyor.
Beslenme alanındaki açıklamalarıyla dikkatleri üzerine çeken Canan Karatay’a göre, çayda bulunan tanen maddesi, yemekle alınan demirin vücutta emilimini engelleyebilir. Çay, özellikle etli yemekler ve kırmızı et gibi demir açısından zengin gıdalardan sonra içildiğinde, risk daha da artar. Tanenler, demirin vücuda geçişini zayıflatır, bu da demir eksikliğine yol açabilir.Demir eksikliği, pek çok sağlık problemini de beraberinde getirir çünkü demir, oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerinin üretimi için temel bir mineraldir. Demir eksikliği en yaygın olarak demir eksikliği anemisi şeklinde kendini gösterir. Bu durum, vücudun yeterli miktarda sağlıklı kırmızı kan hücresi üretmesini engeller, bu da oksijen taşıma kapasitesini azaltır ve yorgunluk, halsizlik, baş dönmesi, nefes darlığı gibi belirtilere yol açar.Demir eksikliği bağışıklık sistemini zayıflatır, bu durum kişiyi enfeksiyonlara karşı daha savunmasız hale getirir. Sık sık hastalanma, yaraların geç iyileşmesi gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Demir eksikliği hem ruhsal hem de duygusal sağlık üzerinde de etkili olabilir. Anksiyete, depresyon, sinirlilik gibi psikolojik sorunlar daha sık görülebilir, kişi genellikle depresif bir ruh haline bürünebilir.Saç dökülmesi de demir eksikliğinin yaygın bir belirtisidir. Demir, saç köklerinin sağlıklı şekilde oksijen almasını sağlar, dolayısıyla eksikliği saçın incelmesine ve dökülmesine neden olabilir. Ayrıca, tırnaklarda kırılganlık, solukluk ve şekil bozuklukları (örneğin koilonik tırnaklar) gözlemlenebilir. Pica sendromu, yani toprak, kil, kağıt gibi yenmesi genellikle toksik olan maddelere karşı aşerme de demir eksikliğine bağlı olarak gelişebilir.Uzun süreli demir eksikliği kalp üzerinde de baskı yapar. Vücut oksijen taşıma kapasitesini artırmaya çalışırken kalp daha fazla çalışır, bu da kalp büyümesine, çarpıntılara ve zamanla kalp yetmezliğine yol açabilir. Hamile kadınlar, demir eksikliği nedeniyle erken doğum, düşük doğum ağırlığı, doğum sonrası depresyon gibi ek risklerle karşılaşabilirler. Bebekte ise düşük demir seviyeleri gelişim geriliğine yol açabilir.Yemekten sonra çay içmek, bazı bireylerde mide asidinin artmasına ve mide problemlerine yol açabilir. Özellikle asidik yapıya sahip olan çaylar, yemek sonrası mideyi daha fazla uyarabilir.Yemek sonrası içilen çayın, sindirim sürecini de olumsuz etkileyebileceğini belirten Karatay, çayın mideye fazla yük bindirebileceğini ve sindirim sisteminin verimli çalışmasını engelleyebileceğini ifade ediyor.Çayın, yemekten en az yarım saat sonra tüketilmesi öneriliyor. Çay, bu şekilde tüketildiğinde içeriğindeki faydalı bileşiklerin (özellikle antioksidanların) daha etkili bir şekilde vücutta kullanılabileceği öne sürülüyor.Siyah çay, kafein içerir. Aşırı kafein tüketimi, uykusuzluk, kalp çarpıntısı, baş ağrısı ve mide sorunlarına yol açabilir. Günlük 5-6 fincan çay, kafeine duyarlı bireyler için aşırı olabilir.Çayı sigara ile içmek, bireylerin vücudunda daha fazla zararlı toksin birikmesine yol açabilir.Siyah çayı günde 3-4 fincan arasında, fazla şeker eklemeden ve sıcak içmek en sağlıklı tüketim şeklidir. Aç karnına içmek, aşırı kafein almak ve uzun süre bekletilen çayı içmek gibi alışkanlıklardan kaçınılmalıdır.